Göz kapağı estetiği Fiyatları Antalya

Üst göz kapağı ameliyatı kaç yıl dayanır?

Üst göz kapağı ameliyatının dayanma süresi bireysel faktörlere, yaşa, cilt tipine ve genel sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir. Genellikle sonuçlar uzun yıllar sürebilir, ancak yaşlanma süreci devam edeceğinden etkiler zamanla azalabilir.

Göz kapağı düşüklüğü ameliyatı riskli midir?

Göz kapağı düşüklüğü ameliyatı her ameliyat gibi riskler içerir. Ancak deneyimli bir plastik cerrah tarafından gerçekleştirildiğinde riskler minimize edilebilir. Olası riskler arasında enfeksiyon, kanama, anestezi reaksiyonları ve iyileşme süreci komplikasyonları bulunabilir.

Kimler göz kapağı ameliyatı olmalı?

Göz kapağı ameliyatı genellikle üst göz kapağında sarkma veya alt göz kapağında torbalanma gibi estetik veya işlevsel sorunları olan kişiler için düşünülebilir. Ancak her hasta için durum değerlendirmesi yapmak önemlidir.

Göz kapağı estetiği kalıcı mı?

Göz kapağı estetiği sonuçları uzun süreli olabilir, ancak yaşlanma süreci devam ettiği için etkiler zamanla azalabilir.

Göz kapağı estetiği kaç yaş gençleştiriyor?

Göz kapağı estetiği sonrası gençleşme derecesi kişinin yaşına, cilt tipine ve genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Ancak genellikle daha dinlenmiş ve genç bir görünüm elde edebilirsiniz.

Göz kapağı estetiği kimlere yapılmaz?

Göz kapağı estetiği herkese uygun olmayabilir. Ciddi sağlık sorunları olanlar, belirli tıbbi koşulları olanlar veya cerrahi risk altında olanlar için önerilmeyebilir.

Göz kapağı ameliyatının riskleri var mı?

Evet, göz kapağı ameliyatının genel ameliyat riskleri vardır. Bunlar enfeksiyon, yara iyileşmesi sorunları, anestezi reaksiyonları ve istenmeyen kozmetik sonuçlar gibi durumları içerebilir.

Göz kapağı estetiği acıyor mu?

Ameliyat sonrası ağrı düzeyi kişiden kişiye değişebilir. Ancak genellikle minimal ağrı veya rahatsızlık hissi olabilir. Ameliyat sonrası dönemde reçete edilen ağrı kesicilerle rahatlayabilirsiniz.

Göz kapağı estetiği ameliyatı kaç saat sürer?

Göz kapağı estetiği süresi ameliyatın detaylarına bağlı olarak değişebilir, ancak genellikle 1 ila 2 saat arasında sürebilir.

Göz kapağı ameliyatı tam olarak kaç ayda iyileşir?

Tam iyileşme süresi kişiden kişiye farklılık gösterebilir, ancak genellikle 2 ila 4 hafta içinde büyük ölçüde iyileşme görülebilir.

Göz kapağı ameliyatı kaç ayda oturur?

Ameliyat sonrası ödem ve şişlikler zaman içinde azalacaktır, bu nedenle sonuçların oturması birkaç hafta ila birkaç ay sürebilir.

Üst göz kapağı ameliyatı zor mu?

Üst göz kapağı ameliyatı deneyimli bir plastik cerrah tarafından yapıldığında genellikle zorluğu orta düzeydedir. Cerrahın deneyimi ve becerisi bu konuda önemlidir.

Üst göz kapağı ameliyatı iz kalır mı?

Uygun teknikler kullanıldığında ve iyi bir iyileşme süreci geçirildiğinde izler minimal olabilir. Cerrahınızın yönlendirmelerini takip etmek bu konuda önemlidir.

Göz kapağı ameliyatı hangi aylarda yapılır?

Göz kapağı ameliyatı mevsimden bağımsız olarak genellikle herhangi bir ayda gerçekleştirilebilir. Ancak iyileşme sürecinin güneş ışığından korunması önemlidir.

Göz kapağı ameliyatı SGK karşılıyor mu?

Genellikle estetik amaçlı yapılan göz kapağı ameliyatları SGK tarafından karşılanmaz. Ancak tıbbi gereklilikler doğrultusunda yapılan işlemler farklılık gösterebilir.

Göz kapağı estetiği için hangi bölüme gidilir?

Göz kapağı estetiği için genellikle plastik cerrahi veya göz hastalıkları (oftalmoloji) uzmanlarına başvurabilirsiniz.

Goz kapağı ameliyatı icin hangi doktora gidilir?

Göz kapağı ameliyatı için plastik cerrahi veya göz hastalıkları (oftalmoloji) uzmanlarına başvurabilirsiniz. Deneyimli ve uzman bir doktor seçmek önemlidir.

Göz kapağı ameliyatı kaç yıl sürer?

Göz kapağı ameliyatının süresi ameliyatın detaylarına bağlı olarak değişebilir, ancak genellikle 1 ila 2 saat arasında sürebilir.

Göz kapağı estetiği sonrası iz kalır mı?

Uygun teknikler kullanıldığında ve iyi bir iyileşme süreci geçirildiğinde izler minimal olabilir. Cerrahınızın yönlendirmelerini takip etmek izlerin görünümünü azaltabilir.

Göz kapağı düşüklüğü ameliyatsız geçer mi?

Hafif düşüklük durumlarında cerrahi olmayan yöntemler, örneğin botoks enjeksiyonları veya dolgu maddeleri ile geçici olarak düzeltilmeye çalışılabilir. Ancak daha ciddi vakalarda genellikle cerrahi gerekebilir.

Göz kapağı ameliyatı sonrası ağrı olur mu?

Ameliyat sonrası ağrı düzeyi kişiden kişiye değişebilir. Ancak genellikle minimal ağrı veya rahatsızlık hissi olabilir. Ameliyat sonrası dönemde reçete edilen ağrı kesicilerle rahatlayabilirsiniz.

Herkesin vücut yapısı ve sağlık durumu farklı olduğu için, ameliyat öncesi bir uzmana danışmanız ve kişiselleştirilmiş tavsiyeler almanız önemlidir.

Antalya en iyi Göz Kapağı Estetiği doktoru araması yaptığınızda internette pek çok kaliteli hekim bulabilirsiniz. Antalya Göz Kapağı Estetiği ve Antalya'da Göz Kapağı estetiği yapan özel hastaneler aramalarında bizleri de bularak hekimlerimizden bilgi alabilirsiniz. 

İlginiz çekecek diğer konular:

  • Antalya Göz kapağı estetiği Fiyatları

  • Antalya Göz kapağı estetiği yaptiranlar

  • Antalya Lazerle göz kapağı estetiği yaptıranların yorumları

  • Antalya Göz kapağı estetiği yaptıranların Yorumları

  • Antalya Blefaroplasti ücretleri

  • Antalya Başarısız göz kapağı ameliyatı

  • Antalya Üst göz kapağı estetiği Fiyatları

  • Antalya Göz estetiği fiyatları

 

Göz Kapağı Estetiği Antalya, Göz Kapağı Estetiği, Antalya Özel Hastane

Göz kapağı estetiği Fiyatları Antalya Polikliği Hekimlerimiz

  • Göz Sağlığı ve Hastalıkları
    Oy Ortalaması (5 votes)

Göz Sağlığı ve Hastalıkları

Bölümleri'nde rutin bir göz muayenesinin ilk adımını hastanın görme sorunuyla ilgili şikayetlerinin dinlenmesidir. Şikayetlerin özelliklerine göre rutin bir göz muayenesinde öncelikle, dış görünüm itibariyle kaşlar, göz kapakları ve gözlerin bakış pozisyonu gözlenir. Bilgisayarlı ORM (Otorefraktometre) ve retinoskop yardımıyla hastanın refraksiyon kusuru ölçülür. Her iki gözün gözlüksüz ve gözlüklü görme keskinlikleri tespit edilir. Biomikroskopi muayenesinde kirpikler, konjoktiva, kornea ve gözün diğer ön segment elemanları dikkatlice muayene edilir. Ardından göz tansiyonları ölçülür. Kırma Kusurları (Refraksiyon) Işık ve cisimlerin görüntüleri gözün saydam tabakası (kornea) ve lens tabakasında kırılarak retina üzerinde görme noktasına ulaşırlar. Normal bir gözde dışarıdan gelen ışınlar kornea ve lenste kırılarak görme merkezine düşerek net görüntüyü sağlar. Kırma kusuru ile birlikte korneada, lenste, görme tabakasında veya görme sinirinde bozukluklar meydana gelebilir. Kırma kusuru olan kişiler her yıl düzenli göz ve göz dibi muayenesinden geçmelidir. Kırma kusurlarının en önemli belirtileri görme azlığı gözlerde ağrı ve rahatsızlıktır. Uzağı görememe (miyopi), yakını görememe (hipermetropi), gözün yatay ya da dikey kırıcılarının farklı olması (astigmatizma) ve yaşa bağlı yakını görememe bozukluğu (presbiyopi) kusurlara verilen adlardır. Kırma kusurları olan kişiler net görebilmeleri için çeşitli alternatifler vardır. Uygun gözlük, lens ya da excimer lazer tedavisiyle kırma kusurları düzelebilir. Göz muayenesi ile retina dekolmanı, hipertansiyon, beyin tümörü ve vücuttaki çeşitli hastalıklara ait belirtiler saptanabilir. Katarakt ve Tedavisi (Facoemülsifikasyon) Katarakt gözün içinde bulunan doğal merceğin saydamlığını kaybetmesidir. % 90 oranında yaşa bağlı ortaya çıkar ama bebekler dahil her yaş grubunda görülebilir. Ağrısız görme kaybı, kamaşma veya ışığa duyarlılığın artması, renklerde soluklaşma ve sararma, gece görüşün bozulması kataraktın sık rastlanan belirtilerindendir. Kataraktın tek tedavisi ameliyattır. Hastanelerimizde dünyada geliştirilen son yöntem FAKO (Facoemülsifikasyon) tekniği ile katarakt ameliyatı yapılmaktadır. Göz içine konulan merceğin kalitesi ve cinsi ameliyat başarısını etkileyen en önemli faktörlerdendir. Hastanelerimizde FDA (Amerika Sağlık Bakanlığı) onaylı asferik dizaynlı özel kaplama ve filtreler içeren göz içi mercekleri kullanılmaktadır.

Hastanın tercihine göre uzak-yakın uyumlu (multifocal / trifocal) göz içi mercekleri de kullanılabilmektedir. Glokom ve Tedavisi (Göz Tansiyonu) Glokom, göz içi sıvısını dışarı boşaltan kanallarda yapısal olarak tıkanıklık oluşması sebebiyle sıvının yeterli miktarda boşalmaması ve buna bağlı olarak göz içi basıncının yükselmesi sonucu oluşur. Yükselen göz basıncı görme sinirine hasar verir ve sinir ölümüne neden olur. Sinsice ilerleyerek hiçbir belirti vermeyen göz tansiyonu yükselmesi, ani körlüğe neden olabilen hastalıktır. Görme bulanıklığı, şiddetli göz ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma ve hareli görme glokomun bulguları arasındadır. Doktorunuz tarafından yapılan düzenli göz muayenesi glokomun saptanması için en etkili yöntemdir. Glokom nedeniyle gözde gerçekleşen görme kaybı geri döndürülemez. Damla tedavisi, lazer cerrahisi (argon lazer) ve cerrahi müdahaleler daha ileri kayıpların meydana gelmesini engellemek için uygulanır. Görme siniri durumunu belirlemek için tetkik yöntemleri olarak Optical Coherence Tomography (OCT), Nerve Fiber Analyzer (NFA) , korneal pakimetri ve bilgisayarlı görme alanı uygulanmaktadır. Pediatrik Oftalmoloji Kliniklerimizden bazılarında kullandığımız Pediatrik Otorefraktometre çocukların muayenesini kolaylaştırmıştır. Ölçüm için hastanın sadece metre uzaklıktan ışıklı bir diske bakması yeterli olacaktır. Yeni doğanda, 1 yaşında ve 3 yaşında rutin muayeneler gerekmektedir. Özellikle ailesinde göz bozukluğu olan çocukların için, erken teşhis ve tedavide yapılan muayenelerin faydası büyüktür. Şaşılık Bir noktaya bakarken gözlerin paralellik durumunun bozulmasına şaşılık denir. Şaşılığın nedenleri; gözlük ihtiyacı olupta kullanılmaması, gözü hareket ettiren kaslardaki anormallik, konjenital ve nörolojik problemler olabilir.

Kayma Paternleri İçe kayma (Esotropya) Dışa kayma (Ekzotropya) Aşağı Kayma (Hipotropya) Yukarı Kayma (Hipertropya) Şaşılık tedavisinde amaç görmenin arttırması baş pozisyonunun çift görmenin düzeltilmesi, göz hareketlerinin sağlanması ve estetik yakınmaların giderilmesidir. Cerrahi yöntemlerle şaşılık tedavi edilir. Oküloplastik Cerrahi Göz kapağının içe veya dışa dönmesi, göz etrafındaki kırışıklıkların düzeltilmesi, alt kapaktaki torbaların giderilmesi, göz yaşı kanal tıkanıklığının operasyonları, göz kapaklarının doğuştan, yaşlılığa bağlı ya da travma sonucu oluşan şekil bozuklarının giderilmesi, protez göz yapımı ve göz tümörlerini tedavisi ile ilgili branştır. Retina Hastalıkları RETİNA, VİTREUS VE MAKÜLA NEDİR? Retina, ışığa duyarlı milyonlaca hücreden oluşan görüntünün algılanmasını sağlayan ve göz küresinin arka duvarını kaplayan sinir hücreleri tabakasıdır. Algınanan görüntü görme siniriyle beyne ulaştırılır ve görme sağlanır. Göz küresi Fotograf makinasına benzetilirse retina ışığın düştüğü sensördür. Bu sensörün, merkezi ve keskin görmeyi sağlayan en ortadaki bölümü maküla olarak adlandırılır. Göz küresini dolduran ve yumurta akı kıvamındaki sıvıya da vitreus adı verilmektedir. Retina ve vitreus hastalıkları sıklıkla birbirleri ile ilişki halindedir. Sık Görülen Retina Hastalıkları Nelerdir? Şeker hastalığına bağlı diabetik retinopati Retina yırtığı ve retina dekolmanı Yaşa bağlı maküla dejenerasyonu (sarı nokta hastalığı) Maküla deliği Epiretinal membran (Maküler pucker) Retinal ven tıkanıklıkları Retinal arter tıkanıklıkları Retina Muayenesinde Hangi Tetkik ve Testler Kullanılır? Fundus Floresein Anjiografi (FFA) Optik Kohorens Tomografi (OCT) Ultrasonografi (USG) Retina hastalıklarının tedavisinde kullanılan yöntemler VİTREORETİNAL CERRAHİ Gözün içinde, göz boşluğunu dolduran vitreus denen jel kıvamındaki şeffaf yapı ve retina ile ilgili ameliyatlardır. Çeşitli nedenlerle (travma, şeker hastalığı, üveit, göz içi kanamaları gibi) vitreus bozulmakta ve görme kaybı gelişebilmektedir. Vitreus içinde zarlar oluşmakta retinada çekintiler yaparak retina yırtıkları ve retina dekolmanına sebep olabilmektedir. Ayrıca merkezi görmeyi sağlayan makulada delikler ve makula yüzeyinde ince zarlar oluşabilmektedir. Bütün bu bozuklukların tedavisi cerrahidir. Bu cerrahide göze girilerek, mikroskop altında ve retina görüntüleme sistemleri yardımıyla vitreus özel aletlerle göz boşluğunda yenerek yerine dengeli özel solusyonlar konmakta , kanamalar durdurularak , retina yüzeyinde oluşan zarlar soyularak temizlenmekte, dekolman olgularında retina altında biriken sıvı boşaltılarak retina yapışması sağlanmaktadır. Bu bir mikrocerrahidir. Operasyon sırasında lazer, zarları boyamak için çeşitli boyalar ve silikon, gaz gibi tampon maddeler kullanılmaktadır.

Bu operasyonlar dikişsiz olarak yapılmakta, ve operasyon ile anatomik ve fonksiyonel düzelme sağlanabilmektedir. İNTRAVİTREAL ANTİVEGF UYGULAMALARI Diabetik retinopati ve Yaş tip Yaşa bağlı makula dejenerasyonu ( sarı nokta hastalığı )gibi durumlarda anti-VEGF adı verilen göz içi ilaç uygulamaları yapılır. 4-6 hafta aralıklarla uygulanır. Enfeksiyon riskini en aza indirmek için ameliyathane ortamında yapılır. Göz damlalarla uyuşturulduğu için genelde ağrısızdır. Bazı hastalar kısa süreli hafif bir batma hissedebilir. ARGON LAZER FOTOKOAGULASYON UYGULAMALARI Diabetik maküler ödem veya yeni damar oluşumları (proliferatif diabetik retinopati) , retinal yırtıklar saptanmış ise lazer tedavisi de önemli bir tedavi yöntemidir. Arzu edilen göz içi kanaması olmadan yapılmasıdır. Göz içi kanaması fazla ise yapılamayabilir. KORNEA NAKLİ ( KERATOPLASTİ ) Kornea nedir? Kornea gözün dış tabakasının en önünde yer alan, şeffaf yapıda ve kubbe şeklinde bir dokudur. Bu şeffaf yapının hemen arkasında gözün rengini veren iris yer alır. Korneanın başlıca iki görevi vardır. Birincisi, gözün içindeki yapıları korumak, ikincisi ise dışarıdan gelen ışığı kırarak retina adı verilen ve görmeyi sağlayan sinir tabasına net bir şekilde odaklamaktır. Gözün en yüksek kırıcılığı kornea tabakasındadır, bu yüzden korneadaki bir bulanıklık veya şekil bozukluğu görmeyi ileri derecede bozar. Kornea nakli ne demektir? Kornea nakli, şeffaflığını yitirmiş ya da şekli bozulmuş kornea dokusunun çıkarılarak yerine ölüden alınan sağlıklı kornea dokusunun yerleştirilmesi ameliyatıdır. Göz nakli halk arasında yerleşmiş yanlış bir ifade olarak kornea nakli yerine kullanılmaktadır. Bugünkü tıbbın imkanları içinde gözde nakli yapılan kornea tabakasıdır. Göz küresinin nakli söz konusu değildir. Kornea nakli neden yapılır? Normalde şeffaf ve damarsız olan kornea dokusu, değişik sebeplerle, yara dokusunun oluşmasıyla ya da ödem (şişme) nedeniyle bulanıklaşabilir. Korneanın bulanıklaşması, gelen ışığın düzgün kırılamamasına ve görmenin azalmasına neden olur. Bazı durumlarda bulanık kornea ile beraber şiddetli ağrı da olabilir. Kornea nakli görmeyi düzeltmek, ağrıyı azaltmak ya da göz bütünlüğünü korumak için yapılabilir.

Hangi durumlarda kornea nakli gerekebilir? Göz cerrahisi sonrası korneanın şeffaf kalmasını sağlayan hücreler hasar görürse ve kornea bulanıklaşırsa Korneanın kubbe şekli bozulursa, örneğin konikleşirse (keratokonus) Kalıtsal geçiş gösteren bazı kornea hastalıklarında Enfeksiyon nedeni ile korneada yara dokusu ve yeni damarlanma olursa (örneğin, Herpes -uçuk virüsü- keratiti sonrası) Kazalar nedeniyle kornea bulanıklaşırsa veya bütünlüğü ağır derecede bozulursa Kornea nakli sonrası vücut dokuyu reddederse PREMATÜRE RETİNOPATİSİ Prematüre Retinopatisi erken doğan bebeklerin gözlerinde görülen en önemli sağlık sorunlarından biri olarak tanımlanmaktadır. Bebeklerin gözlerindeki damarlar, bebek doğuncaya kadar gelişir. Erken doğan bebeklerde bu gelişme tamamlanmadığı için doğduktan sonra da devam eder. Prematüre bebekleri yaşatmak için yüksek konsantrasyonlarda verilen oksijen, gözdeki damarların anormal gelişmesine sebep olabilir. Bunun sonucunda ise damarlanması tamamlanmamış bebeklerin retinalarında kısaca ROP olarak anılan, Prematüre Retinopatisi hastalığı meydana gelir. Erken dönemde tedavi edilmezse her iki gözde de körlüğe neden olur. Bu nedenle erken doğan bebeklerin muhakkak göz doktoru kontrolünden geçmesi gerekmektedir. Prematüre Retinopatisi En Çok Hangi Bebeklerde Görülür? Normal bir gebelik 40 hafta ya da 280 gün sürer. Eğer 37 hafta tamamlanmadan önce doğum gerçekleşirse bebek prematüre kabul edilir. 2.500 gramdan az doğan bebeklere ise düşük doğum ağırlıklı bebek denir. Bu bebeklerin üçte ikisi prematüredir. Prematüre retinopatisinin en sık görüldüğü grup 1.000 gramın altında doğanlardır. Bu nedenle 1.500 gramın altında ve 32'inci haftadan önce doğmuş tüm bebeklerde mutlaka ROP muayenesinin yapılması gerekmektedir. Yenidoğan bebekler konusunda ROP'un erken tanısı ve tedavisi uzmanlaşmış çocuk doktorları ve oftalmalogların birlikte çalışması ile mümkündür. Ayrıca bebeklerde rastlanan akciğer, kalp damar rahatsızlıkları, ağır enfeksiyonlar ve beyinde yaşanabilecek problemler de retinopati riskini arttırmaktadır. Erken teşhiste tedavisi olup geç kalındığı zaman her iki gözde de körlüğe yol açar. Bebeklerin Göz Muayenesi Ne Zaman Yapılmalıdır? Doğumdan sonra 4-6 hafta arasında mutlaka göz muayenesinin yapılması gerekmektedir. Hafiften ağıra doğru beş evresi bulunan ROP tedavisinde başarı, hastalığın evresiyle ilintilidir. İlk iki evrede takip yeterli olurken, üçüncü evreden itibaren ise intravitreal anti-VEGF enjeksiyonu, lazer veya krio tedavisine başlanılması gerekmektedir. Çünkü hastalık en iyi tedavi sonucunu üçüncü evrede vermektedir ve dördüncü ile beşinci evrelerde yapılması zorunlu cerrahi müdahalede ise başarılı sonuç elde edilememektedir. Yenidoğan tüm bebeklerin ilk bir ay içinde göz muayenesinin yapılması sadece ROP değil, birçok göz hastalığı, göz tansiyonu, göz tembelliği, gözyaşı kanalı tıkanıklığı ve şaşılık gibi zamanında tanısının konması ve başarılı tedavi olanağını sağlaması açısından da önemlidir.

Yayın Tarihi: 
Salı, Haziran 13, 2023